Her anne-baba, çocuğunun okulda başarılı olmasını ister; ama acaba bu başarı için gerektiği gibi elinden tutar mı? Gelin, çocuklarımıza destek olmak amacıyla neler yapmalıyız birlikte görelim…
Çocuğunuz ister bu yıl okula başlamış olsun, ister liseye devam etsin, öğretim yılının ilk birkaç ayının önemi çok büyüktür. Bütün bir ders yılının, başarılı mı, yoksa başarısız mı geçeceği, yıl sonunda çocuğun karnesinin iyi ya da kötü notlarla dolu olup olmaması, hep bu ilk haftalara bağlıdır.
Oğlunuz ya da kızınız sınıfta iyi bir başlangıç yaparsa, artık bundan sonrası için kendinize hiç dert edinmeyin. Elbette, bunun tersini de söyleyebiliriz; yılın başlangıcında işi gerçek tutan öğrenciler, ancak ilk karneden sonra uyanmaya, canlanmaya başlarlar ki, bu da yılsonu notlarının iyi olabilmesi için hayli geç bir zamandır. Bu konuda konuştuğumuz eğitmenler şöyle diyorlar:
Çocuğun Okulda Başarılı Olması İçin Anne Babalar Neler Yapmalı?
1- Çocuğunuz okula yeni başladıysa: ilk haftalarda çocuğunuzu okula elinizle götürüp yeni çevresine sizin sokmanız, doğru olurdu. Böylece çocuk, evinden, anne – babasından ilk defa uzaklaşmasının yarattığı ürkekliği ve belki de üzüntüyü daha az duyardı. Öğretmen de daha ilk günden itibaren, öğrencilerinin üstünde iyi bir etki yapmaya çalışmalıdır.
Çocuğa yararlı olabilecek bir başka nokta da, ilk günden itibaren okula çantayla gitmektir. Öteki çocukların elinde, sırtında birer çanta varken, sizinkinin elinin boş olması, onu üzer, huzursuz eder.
2- Çocuğunuz bu yıl bir üst sınıfa başlıyorsa ve geçen ders yılında pek başarılı olamadıysa: Çocuğunuzun geçen yıl zorlandığını ve bütünleme sınavlarını zar zor verdiğini farz edelim. Öyleyse bu yıl daha başından itibaren işleri sıkı tutmak gerekecek. Örneğin, çocuğunuzun çalışma odasının görünüşünü biraz olsun değiştirin. Hatta ona, yeni bir çalışma masası alın.
3- Öğretmeni, geçen yılkinden başka biriyse: Eski öğretmeni başka bir yere atanmışsa veya emekli olarak okuldan ayrılmışsa, çocuğunuz ders döneminde yeni bir öğretmenle karşı karşıya demektir. Anne-babaların daha ilk günkü davranışları, çocuk-öğretmen ilişkisini en iyi 1 şekilde kurabilir. Örneğin, öğretmene, çocuğunuzun tatilden sonraki genel durumu hakkında bilgi verebilirsiniz: Eve bir kardeş geldiyse, küçük kardeşine karşı tutumu veya bir hastalıktan kalkmışsa, sağlığına ait bir iki söz edebilirsiniz…
4- Bazı dersleri kavramakta zorluk çekiyorsa: Eğer çocuğunuz matematikte yetersizse veya sosyal bilgilerde zorluk çekiyorsa, onu yardımcı derslerle desteklemeye daha ilk haftalarda başlamalısınız. Çünkü ilk haftalar, eski bilgileri bir çeşit hatırlama devresidir. Dersler henüz yüklü sayılmaz.
5- Ev veya okul değiştirdiyse: Yaz tatilinde evinizi değiştirmiş olabilirsiniz. Öyleyse çocuğunuz da, yeni evinize daha yakın bir okula gidecek demektir. Bu da onun için yeni bir sınıf, yeni arkadaşlar, yeni bir öğretmen demektir. Yani yepyeni bir çevre. Ona bu geçiş döneminde, yeni çevresine ayak uydurmakta yardımcı olmanız gerekir.
6- Normal bir öğrenciyse: Uzun bir yaz tatilinden sonra okul açıldığında, öğretmenler derslere hemen başlamak, ya da başlamamak konusunda farklı görüşlere sahiptir.
Paçaları derhal sıvamaktan yana olan öğretmenlerin söylediğine bakılırsa, çocukların okuma – öğrenme hevesini kırmamak, araya yeni bir tembellik devresi sokmamak gerekli.
Daha Fazla Bilgi İçin: Benzer Konulardaki Diğer Yazılar