Çocuklar Geceleri Neden Ağlar?

Bağırarak ağlayan bir çocuğu hiçbir şey sakinleştiremez. Anne – babalar yatmaya giderken mutlaka çocuklarının odasına bakarlar. Çocuklarının sakin ve huzurlu bir şekilde uyuduklarını gördüklerinde, onların da içi rahat eder. Çünkü çocuklarının mutluluğu ve huzuru, onların da mutluluğu ve huzurudur.

Ortalık tam süt liman durumundayken, bir saat sonra çocuk odasından bağıra bağıra ağlama sesleri duyulmaya başlar. Anne-babalar hemen koşarak çocuk odasına giderler ve çocuklarının korku dolu bakışlarla yatakta oturduğunu görürler. Bu durum uyku bozuklukları kategorisinde “karabasan” veya “kabus” olarak adlandırılır.

Uykusunda sayıklamayan, ara sıra korkulu düş görmeyen çocuk yok gibidir. Hemen hemen her çocuk, bu gibi durumlarla karşı karşıya kalır. Korkulu bir düşten sonra uyanıp anne – baba yatağına sığınan çocuk çoktur. Sık yineleyen korkulu düşler, çocukta genellikle iç sıkıntısı ve tedirginlik belirtisidir. Ayrıca huzursuzluk da yaratır. Özellikle kimi korkulu düşler “karabasan” denilen ürkütücü biçime girerler. Bu durum da, çocukları çok korkutur ve uykularının bölünmelerine yol açar.

Ertesi gün hiçbir şey hatırlanmaz Çok korkutucu bir düşten sonra çocuk sıçrayarak veya bağırarak uyanır. Şaşkın ve korkulu gözlerle çevresine bakar. Kısa bir süre, düşün gerçek olup olmadığını da bilemez. Bu durum genelde yattıktan bir – üç saat kadar bir süre sonra derin uykudan hafif uykuya geçerken baş gösterir.

Çocuk yeniden uykuya dalar ve ertesi gün korkulu düşünü hatırlamaz. Nabız daha şiddetli atar. Uyandıktan sonra terlemeler, kalp atışları ve nefes almada hızlanma görülür. Ama endişelenecek çok önemli bir şey yoktur.

Çocuğu sarsarak uyandırmayın Karabasanın bir çeşidinde çocuk korkulu düşten sonra uyanmaz, kendisini bilmez bir haldedir. Birkaç dakika ile yarım saat arası süren bu nöbetten sonra çocuk ya uykuya dalar ya da uyanır. Bu “karabasan” çeşidinde çocuk zor kullanılmadan uyandırılırsa, nöbeti sona erer.

Çocuğunuzu kesinlikle sarsmayın ve kendisine gelmesi için tokat atmayın. Bu şekilde çocuğunuza yardım etmekten çok, ona zarar verebilirsiniz. Eğer çocuğunuz uyanmazsa, yapılacak tek iş, çocuğun çırpınması sırasında kendisini yaralamasını önlemektir.

Bu durumda olan çocuğunuza sevgiyle yaklaşın. Ona, yanında olduğunuz hissini verin. Çocuğunuz böylece kendini güvende hissedecektir. Aileyi ürküten bu durum sık sık yenilenmiyorsa verici değildir. Bu durum sık sık yenilenmiyorsa, kaygı verici değildir. Bu durum yıldan yıla azalarak ergenlik döneminde son bulur.

Sebepler farklı

Psikolojik nedenler:

Gündüz yaşanan olaylar ve korkulu ve yaşantılar uykuda da etkilerini sürdürürler. Özellikle ilk yaşlarda annenin evden ayrılması ya da çocuğun herhangi bir sebeple hastaneye yatışından sonra sıklıkla görülebilirler.

Olaylar, kazalar ve geçirilen büyük korkular başka etkilerinin yanı sıra, yetişkinlerde olduğu gibi, çocuklarda da uyku bozukluklarına neden olur. Düş görme, gündüz çözümlenmemiş olayların bilinçaltında insanı sürekli uğraştırması sonucu ortaya çıkar. Korkulu düş ve karabasanlarda bilinçaltı koruma görevini yapamaz.

Fiziksel nedenler

İsveçli bilim adamları, gece korkularının tıbbi bir sebebi olduğu görüşündedirler: Büyüyen bademcikler bu duruma sebep olarak gösterilmekte ve bademciklerin alınması çocukların geceleri korkarak uyanmasını engellemektedir.

Bunun sonucunda hem çocuklar kabus görerek yataklarından uyanma tehlikesini atlatırlar, hem de anne-babalar her an için böyle bir durumla karşı karşıya kalmaktan kurtulmuş olurlar. Çünkü çocuklarının bu şekilde geceleri uyanması, çocuklarından çok onları üzer ve endişelendirir.

Sağlıcakla Kalın.

Gizli Hazineleri Keşfedin

Leave a Comment

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir