Çoğu anne adayı doğumun nasıl gerçekleşeceği, ne kadar süreceği konusunda endişeye kapılır. Ancak modern tip, anne adaylarını rahatlatmak ve doğumun kolay gerçekleşmesi için birçok olanağa sahip.
Doğum süresini hesaplamak çok zor değil. Uzmanlar, “Doğumun ne kadar süreceği, anne adayı hastaneye vardığında yaklaşık olarak tahmin edilebilir” diyor. Geceyi hastanede geçiren ve doğum sancıları düzenli aralıklarla tekrarlayan anne adaylarının bebeği, büyük bir olasılıkla ertesi gün akşama doğru dünyaya geliyor. Bu durumda doğum süresi 22 saati buluyor.
İlk doğum, diğerlerine oranla daha uzun sürüyor. İstatistiklere göre ilk doğum ortalama 12 – 16 saat, ikincisi ise 8.5 – 10 saat devam ediyor. Makat gelişinde ise bu süre daha uzun oluyor. İkinci bebeklerin daha kısa sürede dünyaya gelmelerinin nedeni, bebeğin çıkacağı organ ve dokuların ilk doğumdan sonra esneklik kazanması.
Ruhsal faktörler
Doğum süresini bireysel faktörler önemli şekilde etkiliyor. Kadının doğuma bakış açısı, korkuları ve ruhsal durumu doğumun seyrini ve sancıları yönlendiriyor. Kadının doğum anına yeterince hazır olup olmadığı, korkusunu yenmesine, eşinin veya güvendiği başka birinin yanında bulunmasına, sancıları kabullenmesine bağlı.
Hastanenin atmosferi de belirleyici bir rol oynayabiliyor. Kadının, kendine yapılan müdahalenin soğuk ve sevgisizce algıladığı, kendini yalnız bırakılmış hissettiği durumlarda, fiziksel ve ruhsal olarak rahatlaması oldukça zorlaşıyor. Bu da doğumun normal süreyi aşmasına ve dolayısıyla kadının daha fazla acı duymasına neden oluyor.
“Bilmek” güven verir…
Anne ve baba adayı, doğumun gerçekleştirileceği yeri iyice tanımalı. Çiftin burada bulunan bütün doğum uzmanlarıyla tanışması, onlara sorular sorması anne adayının, bebeğini daha rahat bir ortamda doğmasını sağlayacaktır. İşte doğum uzmanına sormanız gereken birkaç soru:
- Hangi ağrı kesiciler öneriliyor?
- Sancıları hafifletebilecek uygulamalar var mı?
- Eş ya da arkadaş doğumhanede bulunabilir mi?
- Anestezi uzmanı ve çocuk doktoru her zaman hastanede bulunuyor mu?
- Doğumdan sonra kaç kadın aynı odayı paylaşmak zorunda kalıyor?
- Bebeği annenin yanına getirecek ve gerekli bakımı yapabilecek sayıda hemşire var mı?
Doğum Süreci Nasıl Başlar?
Birçok anne ilk çocuklarında, doğumun başladığını nasıl anlayacakları konusunda emin değil. Bilim adamlarının yaptıkları araştırmalar, öncelikle annenin organizmasının kendini doğuma hazırladığını göstermiş. Doğumdan birkaç hafta önce rahmin kas yapısı değişiyor ve kas hücreleri doğum sancısını çözen hormonlara karşı duyarlılaşıyor. Bu değişimlerden sonra bebek, doğumun başlayacağı sinyallerini veriyor.
İç huzursuzluk, kalp çarpıntıları, bağırsaklarda gaz birikimi ve rahim ağzında şişkinlik hissi doğumun yaklaştığını haber veriyor. Bazı anneler idrar yapmak zorunda kalıyor. Bunun nedeni bebeğin başının mesaneye baskı yapması.
Ön sancılar son günlerde ya da son haftalarda başlıyor ve fazla acı vermiyor. Rahim düzensiz aralıklarla sertleşiyor.
Sancının her on dakikada bir gelip 30 – 60 dakikaya kadar süren bir ritim ile devam etmesi doğumun başlamak üzere olduğunu gösteriyor. Bazen anne adayları alıştırma sancılarıyla gerçek doğum sancılarını birbirine karıştırıyor. Bu sancıları birbirinden ayıramıyorsanız küvete sıcak su doldurun ve yaklaşık on dakika içinde yatın. Sancıların hafifleyerek 1 – 1.5 saat içeresinde tamamen kaybolması doğum anının yaklaşmadığını gösteriyor. Ancak sancılar aynı şekilde ya da daha kuvvetlice devam ediyorsa, gerçek doğum sancılarıyla karşı karşıyasınız. Çoğu kadında doğumun başlangıcı bu sancılarla gerçekleşiyor.
Hemen doğumhaneye
Doğumhanenin duvarları genelde açık renkli fayanslarla kaplı. Burada insanı rahatlatan bir şeyler görmek mümkün değil. Anne adayı doğumhaneye doğumdan biraz önce alınıyor. Özel kliniklerin çoğunda anne adayı eşini ya da güvendiği başka bir kişiyi doğumda yanına alabiliyor. Doktor, bebek doğana kadar anne adayı ve refakatçisinin yanında kalıyor. Doğumdan sonra ise yırtılan veya kesilen perineyi dikiyor. Eğer doğum rahat bir şekilde gerçekleştiyse, anne ve bebek 3 – 4 gün sonra evine dönüyor. Sezaryenle doğumlarda ise bu süre 8 güne kadar uzayabiliyor.
Doğum sancılarını hafifletecek yöntemler
Günümüzde kadınların doğum sancılarını azaltmak için birçok yöntem kullanılıyor. Bunlar:
Banyo
Ilık suda yapılan banyolar sancıların hafiflemesini, adale, sırt ve eklemlerin rahatlamasını sağlıyor. Çoğu kadın, sıcak bir banyoda ağrıların daha kolay üstesinden geliyor.
Hareketli doğum
Sancılar, yatarken daha şiddetli oluyor. Anne adayının hareket etmesi sancıların şiddetini hafifletir ve doğum süresini kısaltır.
Masaj
Dışarıdan uygulanan basınç, gevşemeye yol açıyor ve kasılmaları engelliyor. Derideki sinir uçları teşvik edilerek ağrıların oluşması engelleniyor. Özellikle makat ve kuyruk sokumu bölgesine uygulanan masaj çok etkili.
Epidural anestezi
Epidural anestezi, doğum sancılarını hafifletici yöntemler arasında oldukça etkili. Belden yapılan bir iğneyle gerçekleştiriliyor. Yan etkisi çok az. Ağrı hissini ortadan kaldırıyor, ancak ıkınma hissini engellemiyor. Uzman bir ekip tarafından uygulanmalı.
Akupunktur
Doğumda akupunktur kullanımının tartışmalara hala sürüyor. Bazı uzmanlar akupunkuturun yararlı olduğunu savunuyor. Modern tıpta yeri yoktur.
Panik yapmayın!
Hastaneye ne zaman gideceğiniz, hastanenin eve ne kadar uzaklıkta olduğuna bağlı. Eğer hastaneye yakın oturuyorsanız, sancılarınız düzenli olarak her on dakikada bir 40 – 60 saniye arası sürüyorsa ve bu durum yaklaşık bir saat devam ediyorsa, yola çıkabilirsiniz. Ama hastane eve uzak bir mesafedeyse yola erken çıkmalısınız. Köy ya da kasabada oturuyorsanız, yakın çevrenizde bulunan bir ebeden yardım isteyebilirsiniz.
Sağlıcakla Kalın.
Keşfetmeye Devam Edin