Aileye bir bebek katıldıktan sonra kadınlar eşlerine hala çekici gelip gelmedikleri konusunda şüpheye düşebilir. Ve eşleriyle yeniden cinsel anlamda birlikte olmakta zorluk çekebilirler. Birçok çiftin cinsel yaşantısı doğumdan sonra daha da yoğun yaşanır. O dönemden sonra çiftlerin cinsellikleri farklı bir boyut kazanır.
İlk başlarda birçok çift eskiden yaşadıkları erotizmi yeniden yakalamakta zorluk çeker. Bu zorluk gebelikle birlikte kendini göstermeye başlar. Gebelikle birlikte gelen seksteki değişikliğe uyum sağlamak çiftlere ilk başlarda zor gelmektedir. Çiftler bu değişiklik üzerinde açık açık konuşamamaktadır. Eğer iki taraf da gebelik dönemini bağlayıcı olarak yaşadıysa doğumdan sonra cinsel yaşantılarında büyük problemler oluşmamakta veya bunların üstesinden daha kolay gelinmektedir.
Eşimle doğumdan sonra yeniden cinsellik yaşama konusunda kendimi baskı altında hissediyordum. Bu nedenle aklıma şimdi bana çok saçma gelen bir fikir geldi. Bu olayı, yani eşimle yeniden yatmayı bir an evvel atlatmak istiyordum.
O gece yatağa yattığımızda ona sarıldım ve olayı başlattım. Eşim hareketimden dolayı mutlu olmuştu. Fakat birkaç dakika sonra sevişmeyi kesip gerçekten isteyip istemediğimi sordu. İşte o zaman sevişme sırasında çok kasılmış olduğumu anladım. Kendimi bedenimde rahat hissetmiyordum. İlişki sırasında perine dikişinin acıyabileceğini düşünüyordum. Eşime bütün bunları anlattığımda o da çok rahat olmadığını söyledi ve bana sarıldı. O geceden sonra birbirimize açık olacağımıza söz verdik. Hissettiklerimizi birbirimize söyleyecektik. Birkaç gece sonra eşim bana masaj yaparken birden bire daha da ileriye gittik ve sonunda birlikte olduk. Kendimi rahat hissetmiştim ve cinsel arzularım da vardı.
Çoğu zaman daha az istekli olan taraf kadındır.
Bunun nedeni de kadının doğum yaptıktan sonra yaşadığı değişikliklerdir. Artık bir bebeği vardır ve onunla ilgilenmek zorundadır. Kadın yorgundur ve karnının yeniden küçük olması ona garip gelmektedir. Bedenini yeterince çekici bulmamakta ya da ilişki sırasında ağrı veya acı hissetmekten korkmaktadır. Burada önemli olan açıklıktır.
Eğer çiftler birbirlerine hissettikleri konusunda yeterince açık olurlarsa neden reddedildiklerini daha kolay anlayabilirler ve aynı zamanda isteklerini de açıkça söyleyebilirler. Yani “kendimi çok yorgun hissediyorum” cümlesinin yerine hoşa gidebilecek olan istekler söylenmelidir. Çiftler ayrıca hep klasik yöntemleri uygulamak zorunda da değildirler. Birbirlerini okşayabilir, elle tatmin yoluna gidebilirler.
Doğumdan sonra cinselliğin yeniden yaşanması konusunda erkekler de tutuk davranmaktadır. Eşlerine acı, ağrı vermekten endişe duymaktadırlar. Eğer erkek eşinin doğumuna katıldıysa eşiyle tekrar ilişkiye girmek için biraz zamana ihtiyaç duyacaktır. Bazen erkeklerde, annenin bebekle daha fazla ilgilenmesinden dolayı kıskançlık oluşabilir. Eşler bu durumu açık açık konuşmalıdır ki problem halledilebilsin.
Doğumdan sonra cinsel yaşam için çok acele etmemek gerekli olduğu aşikar. Evet gerçek anlamda cinsel ilişkiye uzun bir ara verilmiştir ama her şeyin iki tarafında memnun kalacağın bir zamanda olması çok önemlidir. Özellikle erkekler doğum sonrası cinsel ilişki için eşinin kendini hazır hissetmesini beklemelidir. Çiftler bebekle birlikte oluşan mutluluğu, korkuları konuşabilirlerse aralarındaki yakınlık daha da pekişir ve cinsel yaşantılarının yeniden yoluna girmesi için ilk adımlar atılmış olur.
Sağlıcakla Kalın.
Keşfetmeye Devam Edin