Tırnak yeme, anne-babayı çıldırtan çocuğu ise gittikçe bunaltan bir davranıştır. Tırnak yeme, çocuklarda 5 – 6 yaşlarından itibaren başlayabilen 8 – 11 yaşları arasında en sık görülen ve bazen yetişkinlik çağına kadar devam edebilen bir alışkanlıktır. Okul çocuklarında tırnak yemenin yüzde 10 – 30 oranında görüldüğünü bildiren çalışmalar vardır. Bazen tırnak yemeye, parmak emme, saç yolma, kekemelik ve tikler gibi başka alışkanlıklar da eşlik edebilir.
Tırnak yiyen çocuğun ruhsal yapısı
Bu çocuklar genelde tedirgin, huzursuz, çabuk heyecanlanan, sinirlenen, hassas ve alıngan olurlar. Bazen çok hareketli olabilir veya başka davranış bozuklukları gösterebilirler. Zekâları ise normal veya normalin üzerinde olabilir. Tırnak yiyen çocuğun ailesinde tırnak yiyen veya başka uyum bozukluğu gösteren fertlere daha sık rastlanabilir. Anne – babanın titiz, sinirli, otoriter ve fazla esnek olmadığı gözlenebilir.
Ailenin çocuktan beklenti düzeyi, çocuğun kapasitesi üzerinde olup, çocuğun yapabileceğinden daha fazlası istenmekte ve çocuğun yanlışları, hataları hoşgörü ile karşılanmadığı gibi cezalandırıcı ve sert tutumlar sergilenebilir.
Çocuklar neden tırnak yerler?
Bu soruyu yanıtlamak için çocuğun psikolojik gelişme sürecinin nasıl olduğu ve hangi dönemlerden geçtiğini bilmek gerekir.
Oral dönem: Doğumdan itibaren 1. yılın sonuna kadar olan dönemdir. Bu dönemde hakim olan dürtü haz ilkesidir ve çocuğun en baştaki beklentisi
Bu doğal dürtülerin hemen doyurulmasıdır. Bebek bu dönemde tamamen dışa bağımlıdır ve ancak kendisini doyurabilen, sıcak tutan, sevgi ve şefkatini verebilen anne ile varlığını sürdürebilir. Ağız ve dudaklar emmek ve beslenmeyi sağlarken bir yandan eşyanın tanınmasına da yardımcı olur. Bebek eline geçen her şeyi ağzına götürerek tanımaya, algılamaya çalışır. Bebek ve annenin bu dönemde bütünleşmesi çocuğun kendi benliğini ve çevresini değerlendirmede çok önemli adımlar atılarak, güven duygusunu oluşturmaya başlar.
Çocuğun Yaş Dönemleri
Anal dönem: 1 – 3 yaş arasındaki dönemi kapsayan; çocuğun yürüme, konuşma, kendi benliğini çevreden ayrı olarak algılama dönemidir. Çocuğun İdrar yapma, dışkılama ile ilgili kaslarının işlevinde gelişme bu dönemde olmakla birlikte, çocuk idrar ve dışkısını tutmayı ve bırakmayı öğrenir. İdrar veya dışkısının kendisinden istendiği yerde bırakması çevreden büyük ilgi görür. Böylece çocuk ilk defa toplumun yanlış, doğru, iyi veya kötü kavramları ile karşılaşır. Çocuk bu dönemde inatçı, hırçın bir tutum gösterir. Bu dönemin en önemli özelliği, çocuğun denetim ve seçim yapabilmesi ve özerklik duygusunun gelişmesidir.
Fallik dönem: 3 – 6 yaşlar arasındaki dönemdir. Bu sürede çocuğun düşüncesinde, cinsel organlara ilgide yoğunlaşma görülür. Cinsiyet farklılıklarının bilincine varması ile birlikte toplumsal ilişkilere dönük davranışların temeli atılmış olur.
Gizlilik dönemi: 6 – 7 yaşlarından itibaren 12 – 15 yaşlarına dek geçen süredir. Neden sonuç ilişkisi bu dönemde kurulur. Toplumsal değer yargıları öğrenilir, çevreyle daha yakın ilişkiler kurularak dostluklar oluşmaya başlar.
Ergenlik dönemi: 12- 15 yaşından yetişkinlik çağına kadar uzanan dönemdir. Ergenin aile bağımlılığından kurtulma, özerk olmaya çalışması, işe yönelmesi, toplumda yer edinmeye yönelik fırtınalı bir dönemin başlangıcıdır.
Bu dönemlerin sağlıklı geçmesi ile çocuğun benlik ve kişilik yapıtaşları sağlam bir şekilde gelişmekle birlikte herhangi bir dönemde çocuğun gereksinimleri sağlıklı bir şekilde ve yeterli düzeyde doyurulmadıysa, o döneme ait davranış biçimleri ile beraber ciddi zorlamalar ve takıntılar yaşanabilir. Örneğin oral dönemin yeterli doyurulmamasına bağlı olarak bağımlı kişilik yapısı görülebildiği gibi, parmak emmek gibi davranışlar da görülebilir. Bütün bunları anlattıktan sonra diyebiliriz ki; tırnak yeme ruhsal gerilimin boşalımını sağlayan bir davranıştır. Demek ki çocuğun ruhsal gerilimi, sıkıntısı uygun bir şekilde boşalabilirse bu davranış ortadan kalkabilir.
Tırnak yiyen çocuğa ailenin tutumu nasıl olmalı?
- Her şeyden önce bunun geçebileceğini bilmek gerekir.
- Ailenin çocuğu daha da sıkarak baskı kurması bu durumu arttırır.
- Dayak, korkutma, cezalandırma gibi yöntemlerden uzak durulması gerekir.
- Çocuğun bu durumu anlayış ile karşılanmalı, hangi sebeplerden dolayı bu durumun ortaya çıktığı öğrenilmeye çalışılmalıdır.
- Çocuğun sıkıntısını ifade etmesine izin verilmeli, nedene yönelik çözümleyici yaklaşımda bulunulmalıdır.
- Aile ve okul çevresinde baskı azaltılmalıdır.
- Ayrıca bu çocuklarda psikoterapi ve davranışçı tedavilerin çok yararlı olduğu bilinmeli, gerektiğinde bir uzmanla görüşülmelidir.
Önemli olan tırnak yeme davranış bozukluğunun şekli değil, nedenidir?
Tırnak yeme davranışı birçok çocukta görülebilen bir davranış bozukluğudur. Çocuğun psikolojik sıkıntı ve gerilimlerinin dışa vurulamadığı ya da saldırganlığa dönüştürülemediği durumlarda ortaya çıkar. Tırnak yeme daha çok kendisini ifade edemeyen, pasif, anne babası tarafından bastırılmış, düşüncelerine saygı duyulmayan, sindirilmiş, içe dönük çocuklarda görülmektedir. Çocuklar herhangi bir nedenle öfke, sıkıntı, korku, üzüntü, endişe gibi duygularla iç dünyalarında yüz yüze geldiklerinde bunlarla nasıl başa çıkacaklarını bilemezler. Anne babasının çocuğa yaklaşımı açık ve yapıcı değilse, çocuk geliştirdiği olumsuz duygularla baş edemediği için “tırnak yeme” davranışının arkasına saklanmaktadır.
Tırnak yeme davranışı da her davranış bozukluğunda olduğu gibi çocuğun kendisi dışındakilere gönderdiği bir mesajdır. Çocuk yaptığı bu davranışla adeta “Ben buradayım” der, “Ben sıkıntılıyım” ya da “Ben çok endişeliyim” der. Fakat her nedense tırnak yiyen çocukların anne-babaları bunu bir davranış bozukluğu olarak görmezler. Sadece çocuğun ellerinin görüntüsü bozulduğu için onlara göre kesin sayılabilecek önlemler alırlar. Bunlar çocuğun eline eldiven giydirmek, acı biber sürmek ya da acı oje sürmek gibi bazı önlemlerdir. Anlık olarak hareketi engelleyen bu önlemler tedavi edici olmaktan çok uzaktır.
Çocuğun İç Dünyası
Çocuğun iç dünyasına giremeyen ve belki de sorunun ortaya çıkmasına neden olan ebeveyn bu hareketiyle davranışı başka yöne de çekebilir. Tırnak yemesi fiziki engellerle önlenmeye çalışılan çocuk bir süre sonra saç koparmaya veya parmak emmeye başlayabilir. Bu tür problemlerde önemli olan sorunun kaynağına inerek, bu davranışın ortaya çıkma nedenlerini ortadan kaldırmaktır. Bunlar; okul başarısızlığı, kardeş kıskançlığı, yoğun yaşanan ve şahit olunan anne – baba kavgaları, ilgisiz anne ya da baba, parçalanmış ailede değer verilmeyen çocuk, kıyaslama, aşırı beklenti, çocuğun hak ve özgürlüklerini kısıtlayarak aşırı baskı yapma gibi durumlar olabilir. Çocuğun problemi saptandıktan ve ortaya çıkma nedeni bulunduktan sonra yapılacak en önemli davranış bu nedeni ya da nedenleri kökünden ortadan kaldırmaktır. Çocuğa yakın olmak, “Çocuğum yeme şu tırnaklarını!” demek yerine elini meşgul etmek de hayli yararlı olacaktır.
Oyun hamuru ya da stres topu çocuğun ellerini meşgul edecek ve onu rahatlatacaktır. Çocuklarıyla sağlıklı iletişim kuramayan anne – babaların çocuklarında görülen bu davranış bozukluğu çocuğun gençliğine ve yetişkinliğine kadar gidebilir.
Üniversiteye giden ya da çoluk çocuğa karışmış insanlarda da görülebilen tırnak yeme, bu kişilerin özgüvenlerinin yetersizliğinden dolayı süregelmiştir. Bunun temeli çocukluk yıllarında atılmış ve bu davranış bozukluğu ile de sinyallerini vermiştir. Önemli olan davranış bozukluğunun şekli değil, nedenidir.
Sağlıcakla Kalın.
Keşfetmeye Devam Edin