Çocukların yemek alışkanlıkları incelendiğinde, birbirlerinden çok farklı bir beslenme düzeniyle karşılaşılır. Çoğu anne babaya göre, çocuklar sadece belli yemekleri tercih ederler. Oysa beslenme uzmanlarına göre bu doğru bir yargı değil. Çünkü çocukların yeme alışkanlıkları altında çok farklı nedenler yatar.
Çocukların yemek seçmeleri çok eski zamanlardan beri birçok ailede yaşanan bir sorundur. Çocuğun aylar boyu yalnız süt, makarna, köfte, kızarmış patates dışında hiçbir şey yememesi nadir değildir. Çoğu anne baba kendi çocukluğunu hatırlayarak “Çocukken ben de zorla yerdim, çok zayıftım ya da hiç sebze yemezmişim” der. Bunun çeşitli sebepleri vardır. Ancak bu soruna en fazla sorunlu ailelerde ve anne baba davranışının hatalı olduğu durumlarda rastlanır.
Büyük bir özen ve özveriyle yemeği hazırlayan anne açısından durumu ele alırsak, çocuğun tabağına konulanlara burun kıvırması çok can sıkıcıdır. Uzmanlar, çocukların yeme alışkanlıklarıyla ilgili şunları söylüyor; “Bazı ailelerde pişen yemek çeşitleri, aile içindeki ilişkileri de yansıtarak, çocuğun beslenme alışkanlığını etkiler. Örneğin sebze sevmeyen, yemek seçen, yemekleri kolay beğenmeyen bir baba modeliyle büyüyen bir çocuk da benzeri alışkanlıkları edinir”.
Bir – dört yaş arasındaki çocuklarda, yemek yemeği reddetme davranışına sıkça rastlanır. Yemek yememek, anne baba ve çocuk arasında genellikle bir güç savaşına dönüşür. Anne babanın yedirme ısrarları, ödüllendirme ya da ceza verme gibi tutumları çocuğun yeme alışkanlığını daha da olumsuz etkiler. Çocukta şöyle bir algılayış kolayca gelişir: “Eğer anne babam yeme konusunda bu kadar olay yaratıyorsa, ben de yaratırım”.
Çocuğun yeme düzeni, biyolojik saatine göredir
Çocukların bazı günler az, bazı günler fazla yemeleri, bir öğün iyi yiyerek, diğer öğünlerde çok az yemeleri normaldir, üzerinde durulmamalıdır. Bununla birlikte yemek saatleri de bazen anne baba ve çocuk arasında uyuşmazlığa neden olabilir. Uzmanlar bu noktada şunları vurguluyor; “Erişkinler sabah – öğle – akşam öğünlerinde yemek yerler ve bu düzenin doğru olduğuna inandıkları için de, zorla çocuklarına da kabul ettirmeye çalışırlar. Oysa hareketli ve büyüyen çocuk, doğasına uygun aralıklarla acıkır ve buna göre bir şeyler yemek ister”.
Kendi çocukluğumuzda hiç acıkmadığımız halde sırf yemek saati geldiği için ısrarla nasıl yemeğe çağırıldığımızı hatırlayalım. Bu tür davranışlarla çocuğun biyolojik saatini bozar, ayrıca anneyle çocuk arasında gereksiz çatışmaların doğmasına yol açar. Bu nedenle anne babaların, yemek saatleri konusunda katı olmamaları ve çocuğun acıkma ritmine uymaları doğru olur.
Örneğin akşamüzeri çok acıkan çocuk akşam yemeğini daha erken yiyebilir. Gerekirse daha geç saatlerde hafif bir şeyler atıştırabilir. Oysa henüz yemek saati gelmedi diye kahvaltılıklarla çocuğun açlığını gidermek, akşam yemeğini hiç yememesine yol açar.
Çocuklar en çok anne ve babalarının yeme alışkanlıklarından etkilenirler. Örneğin; çeşitli yemek tarifleriyle en lezzetli yemekleri pişirmeye çalışan annenin rejim yapması, çocukta bir çelişki yaratır ve masada çok iştahlı yememesine neden olur. Ayrıca anne ve babanın akşam televizyon karşısında kuruyemiş, çikolata yemesi, çocuğun da aynı şeyi yapmak istemesini sağlar. Bunun tersi olarak da, eğer anne ve baba masada dengeli ve sağlıklı beslenirse, çocuk da aynı şekilde beslenir.
Çocuklar nasıl sağlıklı beslenir?
Çocukların tahıl ürünlerine, sebzeye, meyveye, süt ürünlerine, balığa ve ete gereksinimleri vardır. Özellikle tahıl ürünleri çocuklar için çok önemli. Bu nedenle sabahları bir tabak müsli, gün içinde iki dilim yulaflı ya da kepekli ekmek, çocuğun günlük enerji, çoğu mineral ve bazı vitamin ihtiyacını karşılar. Uzmanlar çocukların sebze ve meyve yemeleri konusunda bakın neler diyor; “Çocuğun her gün sebze ve meyve yemesi gerekir. Genelde çocuklar haşlanmış sebze sevmezler. Ancak havuç, turp, salatalık, domates, biber gibi çiğ yenilebilen sebzelerden de vitamin gereksinimleri karşılanabilir.”
Çocuklar meyveleri, sebzelere oranla daha çok severek yerler. Buna dayanarak çocukların her gün meyve yemeleri sağlanmalı. Meyve seçerken, bunların özellikle mevsim meyveleri olmalarına dikkat edin. Çünkü uzaklardan nakledilen meyveler genelde tam olgunlaşmadan toplanır ve yol boyunca da besi değerlerini kaybederler. Bu nedenle bol güneş ışını alarak yakın çevrede yetiştirilen, elma gibi meyveler seçilmelidir.
Çocukların yemesi gereken et miktarı, erişkinlerin tahmininden daha azdır. Haftada bir iki öğün et yemek, demir ve protein gereksinimlerini karşılar. Demir, et dışında çeşitli tahıllarda, mercimekte, üzüm, erik gibi meyvelerde ve kırmızı renkli sebzelerde bulunur. Ancak bu besinlerin C vitamini içeren limon gibi yiyeceklerle beraber alınması, bağırsaklardan demirin daha kolay emilmesine yardım eder.
Uzmanlar; “Balık çok değerli bir besindir. Sinir sisteminin ve görme işlevinin gelişmesinde önemli rolü olan omega yağ asitleri yalnız balıkta, balık yağında ve deniz ürünlerinde bulunur. Ayrıca yüksek miktarda kalsiyum, fosfor, iyot, demir, protein, A ve D vitaminleri içerir” diyor ve ekliyor, “Haftada en az iki öğün balık yenilmesi sağlık açısından çok yararlıdır. Eğer çocuklar buğulanmış ya da kızartılmış balık sevmiyorlarsa, onlar için köfte şeklinde de hazırlanabilir.”
Süt ürünleri, çocuğun kemik yapımı için gereken kalsiyum yönünden zengindir. Ancak çocuğun süte bağımlı olmamasına dikkat etmek gerekir. Çünkü bazı çocuklar aşırı miktarda süt içerek, birçok besini reddederler.
Çocukların burada belirtilen çeşitli besinleri almaları, büyük olasılıkla beslenme yetersizliği ya da fazlalığı yaşamalarını engelleyecektir. Bunun yanında, çocuğun bazı besinleri yemeyi reddetmesi ya da her gün üç dengeli öğün yememesi endişe yaratmamalıdır. Bir gün içinde neler yediği değil, bir hafta süresince neler yediği değerlendirilmelidir.
Kötü beslenenlere 7 öneri
Bazı çocuklarda gözlenen beslenme sorunlarının nedeni, anne ve babalarının aşırı baskı uygulamalarından kaynaklanabilir. Çocuğun sofradaki davranışları ve yemesiyle ilgili aşırı beklentiler, cezalandırmalar ya da tartışmalar, yemek zamanını çocuk için dayanılmaz hale getirebilir. Uzmanlar, çocuklarının iştahını açmak için anne ve babaların şunları dikkate almalarını öneriyor:
- Yemekleri hazırlarken çocuğun yardım etmesine izin verin.
- . Çocuğa ne yemek istediğini en az haftada bir gün sorarak, hazırlayın.
- Yemeği hep beraber yiyerek, sofrada olumlu bir atmosferin gelişmesini sağlayın.
- Yemeğin çekici görünecek şekilde hazırlanması önemlidir.
- Yemek esnasında çocuğa sürekli sofra adabı vermek için baskı yapmayın.
- Anne babanın söylenmesi çocuğun iştahını kaçırır.
- Çocuğun bir – iki gün boyunca yalnız patates gibi belirli yiyecekleri istemesini anlayışla karşılayın. Bir müddet sonra kendiliğinden sıkılarak farklı besinlere ilgi gösterecektir. Çocuğu zorlamadan değişik yemek çeşitlerine alıştırmak mümkündür.
- Çocuğun tabağını tamamen bitirmesini beklemeyin.
Çok zayif – çok şişman: Nedeni nedir?
Çocuğunuz ağırlığı normalin altında olmasının nedenleri şunlardan kaynaklanabilir:
- Anne ve babanın minyon yapılı olması.
- Çocuk hep az kilolu, ancak sağlıklı olabilir.
- Çok hareketli olabilir.
- Yuvada veya okulda sorunlar yaşayabilir.
- . Geç yatarak uykusunu yeterince alamadığından, yemek yemek için yorgun olabilir.
- . Başka konularla çok ilgili olduğundan, yemek yemeye zaman ayıramıyor olabilir.
Uzmanlar uyarıyor; “Çocuğun kısa sürede kilo vermesi durumunda, mutlaka doktora götürülmelidir”. Eğer tıbbi bir sorunu yoksa, aşırı zayıflık küçük bir uygulamayla giderilebilir. Bunun için; fındık, kuru meyve, krem şanti, zeytin yağı, tereyağı gibi besinler yiyeceklerine karıştırılabilir. Böylece aldığı kalori miktarı artırılarak, biraz kilo alması sağlanabilir.
Çocuğun fazla kilolu olması, çoğunlukla kötü beslenme alışkanlığı ve az hareketlilikten kaynaklanır. Burada üzerinde durulması gerekenler şunlardır;
- Acaba az mi spor yapıyor? Şekerli yiyecekler fazla mı yiyor?
- Çok fazla miktarda kola, meyve suyu, gazoz mu içiyor?
- . Bol miktarda kaşar, salam, sucuk mu yiyor?
- Yemek aralarında abur cubur mu yiyor?
Çocukların genelde üç ana öğüne, bazılarının ise ek iki ara öğüne gereksinimleri vardır. Ara öğünlerde meyve, yoğurt ya da süt gibi hafif besinlerin alınması önerilir. Sucuklu, sosisli tost yerine salatalık, domates ve kaşarla hazırlanmış sandviç yedirilmelidir. Gazoz ve kola yerine de su ya da sulandırılmış meyve suyu tercih edilmelidir. Bazı çocuklar can sıkıntısından ya da stresten dolayı çok fazla yemek yerler. Böyle durumlarda anne ve babalar çocuklarıyla daha fazla ilgilenerek, onlara yardımcı olabilirler.
Süt yararlıdır
Çocukların kemik gelişimi için kalsiyum gereklidir. Süt ürünleri bunu çoğunlukla karşılar. Bir yaşından büyük çocukların günde ortalama 250 – 500 gr süt içmeleri yeterlidir. Çocuk sütü sevmiyorsa, kalsiyum ihtiyacı peynir, yoğurt, ayran gibi diğer süt ürünlerinden karşılanabilir. Çocuk hiçbir süt ürününü sevmiyorsa, bu durum doktorla konuşularak, kalsiyum içeren diğer besinlerle ihtiyaç telafi edilmelidir. Gerekirse, ilave kalsiyum verilebilir.
Her gün bir öğün sıcak yemek
Bir gün sıcak yemek yememek çocuklara zarar vermez. Ancak her gün bir öğün pişirilmiş yemek yenmelidir. Çünkü balık, et, baklagiller, tahıllar, pirinç gibi temel gıdalar pişirilmeden yenmez.
Kahvaltı yapmayan çocuklar
Her üç çocuktan biri, sabahları kahvaltı etmeden evden çıkar. Bunun sebepleri çeşitli olabilir. Ya sabahları kahvaltı yapmak için zamanı yoktur, ya tek başına yemek istemez, ya da henüz acıkmamıştır.
Unutmamak gerekir ki, sabah kahvaltısı günün en önemli öğünüdür. Sabahları vücudun karbonhidrat reservi azaldığından, tekrar depolanması gerekir. Karbonhidratlar beyin için en önemli enerji kaynağı olduğundan, bunlar çocuğun okuldaki öğrenme işlevini etkiler. Bu nedenle çocuğu mutlaka kahvaltı yapmaya alıştırmak gerekir. Çocuğu kahvaltı etmeye alıştırmak için şunları deneyebilirsiniz:
- Her sabah farklı yiyecekler sunabilirsiniz. Örneğin; omlet, tost, peynir, domates, salatalık, sıkma meyve suyu, kurabiye, süt, meyveli yoğurt, müsli veya corn flakes gibi.
- Eğer hiçbir şey yemiyorsa, bir bardak kakaolu süt ya da meyve suyu bile hiç yoktan iyidir.
- Sabahları zamanında kalkarak, acele etmeden kahvaltısını yapmasını sağlamalısınız. Kahvaltı esnasında eşlik etmek, çocuğun iştahını açabilir.
Bütün bunlar çözüm getirmiyorsa, yanına serviste ya da okulda yiyebileceği bir sandviç ya da meyve verebilirsiniz.
Şekerli yiyeceklerden uzak durabilirler mi?
Çoğu çocuk şekerli yiyeceklere bayılır. Bu tür yiyecekleri tamamen yasaklamak doğru değildir. Bu nedenle çocuklara şekerli yiyecekleri bilinçli olarak tüketmeleri öğretilmelidir. Çocukların günlük aldıkları toplam kalorinin en fazla yüzde 10’u şekerli yiyeceklerden gelebilir. Daha fazlasının zararlı olduğu anlatılmalıdır. Bu da ortalama toplam 9 şekere eşdeğerdir. Beslenme uzmanları çocukların şekerli besinler yememelerini öneriyorlar. Çünkü bu tür besinler diş çürükleri, iştahsızlık, alerji gibi çeşitli sağlık sorunlarına yol açar.
Vejetaryen beslenme çocuklar için sağlıklı mı?
Çocukların sağlıklı büyüyebilmeleri için yeterli miktarda protein, demir ve kalsiyumdan zengin çeşitli gıdalarla beslenmeleri gerekir. Eğer vejetaryen beslenmede bu ihtiyaçları karşılanıyorsa, bu tür bir beslenme sağlıklıdır. Vejetaryen beslenme daha az kolesterol alınmasına; dolayısıyla şişmanlık, damar sertliği, çeşitli kanserler, şeker ve kalp hastalığı olasılığının azalmasına neden olur.
Büyüme süreci nedeniyle çocukların erişkinlere oranla daha fazla miktarda protein, kalsiyum ve demire gereksinimleri vardır. Çocuğun yeterli miktarda protein ve kalsiyum alabilmesi için, her gün süt ve süt ürünleri, soya sütü, tofu, çeşitli hububatlar, yumurta ve sebzelerden oluşan zengin seçenekler sunulmalıdır. Çocuğun demir gereksinimini karşılamak için, demir içeriği yüksek baklagiller, meyveler, sebzeler ve deniz ürünleri yedirilmelidir.
Çocuk doktoru ya da bir diyetisyenin yardımıyla hangi besinlerin ne miktarda protein, demir ve kalsiyum içerdiği, ayrıca hangi besinlerin birlikte verilmesinin daha yararlı olduğu öğrenilerek, çocuğun dengeli beslenmesi sağlanabilir. Ayrıca B 12 – D vitamini, kalsiyum, demir eksikliğini önlemek için gerekirse takviye ilaç verilebilir.
Sağlıcakla Kalın.
Keşfetmeye Devam Edin