Bebekler ve küçük çocuklar kış aylarında özellikle yetişkinlere nazaran daha çok nezle olurlar. Bunu gözünüzde fazla büyütmeyin bu enfeksiyonlar çocuğun bağışıklık sisteminin güçlenmesi için şarttır. bebeğinizin gözleri kızarmış, yüzü yanıyor, burnu akıyor. Sık sık karşılaştığınız bu belirtilerin hepsi çocuğunuzun nezle olduğunu gösterir. Ayrıca hapşırma, başta sulu olup, sonra koyulaşan burun akıntısı, bazen de hafif bir öksürük nezlenin diğer belirtilerinden bazılarıdır. Nezlenin daha ağır seyrettiği durumlarda hafif ateş, titreme, üşüme ve baş ve boğaz ağrısı da görülebilir. Nezle sırasında yükselen ateş sonrası ise dudaklarda uçuk belirebilir.
Nezle, soğuk mevsimleri sever
Yılın soğuk geçen aylarında çocuklar daha sık hastalanırlar. Bu çok fazla şaşılacak bir olay değildir. Çünkü her çocuk doğumundan itibaren okula başlayıncaya kadar,
çevresinde bulunan iki yüz kadar virüs ve bazı bakteri çeşitleri ile tanışmak zorunda kalır. Özellikle soğuk havalarda bu virüs ve bakteriler daha sık ortaya çıkar. Ayrıca odaların soğuk havalarda sık sık havalandırılmaması bu virüs ve bakterilerin üremesi için uygun bir zemin hazırlar. Böylece bebek ve küçük çocuklar soğuk mevsimlerde sık sık bu virüs enfeksiyonuna yakalanırlar. Çünkü minik vücutları henüz kendi bağışıklık sistemini kurmuş değildir.
Çocuğun bu virüs ve bakterilere direnç göstermesi için vücutlarının önce kendi bağışıklık sistemini kurması gerekir. Bağışıklık sistemi çocuğu enfeksiyonlardan koruyabilmek için önceden uyarılmış olmalıdır. Bu tür bir uyarım her türlü enfeksiyon ya da aşıyla sağlanmış olur. Ayrıca bu iki yüz civarındaki virüs çeşidinin olması, savunma mekanizmasının gelişimini engelleyerek bu süreci uzatmış olur. Anne ve babalar her ne kadar çocuklarının sürekli nezle olduğu izlenimine kapılsalar da aslında büyütülecek fazla bir şey yoktur.
Çocuk hastalıkları uzmanları, çocuğun okul yaşına gelene kadar yılda altı ya da on iki enfeksiyon geçirmelerinin gayet normal olduğunu söylüyorlar. Çünkü her enfeksiyon çocuğun ileride bunlara karşı bağışıklık kazanabilmesi için geçirmesi gereken değişik çocuk hastalıkları olarak görülmelidir. Ancak soğuk algınlığı, çocuk bir başka hastalığa yakalanmadan üç gün önce son bulmalıdır.
Tam iyileşme sağlamadan gerçekleşen başka bir hastalık çocuğun bağışıklık sisteminin zayıflamasına neden olur. Eğer bunun dışında bir olay gelişiyorsa, örneğin çocukta ateşli durumlar görülmeye başlanmışsa ya da bebek anne sütünü zor içiyorsa, hemen bir doktora götürülmelidir. Nezle olan çocuğa, özellikle çok sık terliyorsa ya da gözle görülür derecede çok sık altına yapıyorsa, bol sivi verilmelidir.
Burun tıkanıklığında yapılabilecekler
Nezle sırasında bebeği en çok burun tıkanıklığı rahatsız eder. O yaşta küçük çocuklara burun damlası vermek sakıncalı olduğundan, alternatif yöntemlerle burun tıkanıklığı giderilmeye çalışılmalıdır. Bebeğin burnunun dolu olmaması çok önemlidir, yoksa nefes alması engellenmiş olur ve besinleri alması zorlaşır. Aslında evde bu olaylara sebep olan unsurlar kolayca ortadan kaldırılabilir ama yine de doktora danışmakta fayda vardır.
Bebeğin burnunun kurumaması için, oda sıcaklığını 17 ile 20 derece arasında tutun. Mümkün olduğunca havanın nemli kalmasına gayret edin. Odanın içinde su kaynatın ya da bebeğin çevresine nemli bezler serin. Kaynatacağınız suyun içine 2 – 3 damla okaliptüs yağı damlatın, bu bebeğin nefes almasını kolaylaştırır.
Eğer burunda yaralardan dolayı kabuklanmalar oluşmuşsa bebeğin burun deliklerine serum fizyolojik damlatılabilir. Bu şekilde çok küçük bebekler bile hapşırarak burunlarını boşaltmış olurlar. Bebeğin burnunu kesinlikle kulak temizleyicileri ile temizlemeye çalışmayın, bu şekilde yaralanma tehlikelerine yol açabilirsiniz.
Şişmiş mukoza zarları
Şişmiş mukoza zarlarını tıbbi nezle ilaçları ile tedavi etmeyin. Sorunlara yol açmayan nezlelerde antibiyotikler işe yaramaz. Fakat ikincil bakteri enfeksiyonu belirtilerinin varlığında, antibiyotik almaları gereklidir. Tıpkı kronik bronşit vakalarında, enfeksiyonun yayılmasının antibiyotikler tarafından engellendiği bilindiği gibi.
Çocuğun odasını da fazla sıcak tutmayın. Sıcaklık gündüz 22 dereceyi, geceleri de 18 dereceyi geçmemelidir. Oda havası kuru olmamalıdır, çünkü kuru hava mukoza zarının kurumasına sebep olurken, beraberinde soğuk algınlığı tehlikesini de getirir. İnatçı durumlarda papatya çözeltisi ile buhar banyosu yapılabilir. İki yaşından büyük çocuklara buhar banyosu öğretilebilir.
Papatya kaynatılmış tencerenin üzerine çocuğun başsına havlu koymadan eğilmesini sağlayın. Ancak başına havlu konduğunda karanlıkta kalacağı için korkabilir. Kaynatılmış papatyanın içine kesinlikle okaliptüs yağı damlatmayın çünkü mukozanın bu daha çok hassaslaşmasına neden olabilir. Aynı şekilde katı mercan kökü yağını burun deliklerine sürerek de şişlikleri indirebilirsiniz. Mercan kökü yağını evde kendiniz de hazırlayabilirsiniz. İki kaşık mercan kökünü iki kaşık katı yağ ile karıştırın ve buzdolabında bir gün bekletin, suyun içine koyarak eritin ve elekten geçirip soğuk olarak kullanın. Burun deliklerinin etrafındaki yaralara bu karışımdan sürdüğünüzde de faydasını görürsünüz.
Ilık su, ateşi düşürür
Ancak eğer nezle ilerleyerek öksürük, baş ve eklem ağrılı gribal bir enfeksiyona dönmüşse çocuk hemen doktora götürülmelidir. Çocuk ağır bir gribal enfeksiyon geçirmiyorsa, bazen doğal yöntemlerden faydalanmak ilaçlara nazaran çok daha faydalıdır. Örneğin ateş düşürücü olarak kullanılan fitillerin böbreklere zarar veren yan etkileri vardır.
Ilık su banyosu
Çocuğun banyo yaptığı su, dayanabileceği kadar soğuk olmalıdır. Ancak fazla soğuk su daha çok üşütmesine yol açacağından zararlıdır. Ayrıca banyoya sürekli ılık su eklenmelidir. Çocuğun ateşi 38,5 dereceye düşünceye kadar banyodan çıkarılmamalı; ılık banyo süresi on beş ile otuz dakika arası sürebilir.
Sargılar
Baldır sargısı sadece kol ve bacaklar sıcaksa, ilık olarak uygulanmalıdır. Havlu ya da benzeri pamuklu bir bezi, bir kovaya hazırladığınız soğuk suyun içine daldırıp sıkarak çocuğun baldırlarına sarın. Bu arada diz ve kemikleri açıkta bırakın. Havlu ısındığında tekrar aynı işlemi tekrarlayın. Çocuğun ateşini düşürmek için sargıları sık sık değiştirin. Ateşi 38,5 dereceye düşürünceye kadar sargıları tekrarlayın.
Vücudun savunma mekanizmasını vaktinde güçlendirin
Soğuk havalarda çok sık ortaya çıkan nezlenin özel bir tedavisi yoktur. Genelde bitkisel özlü ürünlerle bağışıklık sistemini zorlayan bu hastalık tedavi edilmeye çalışılır. Ağızdan alınan bakteri aşılarının etkili oldukları şüphelidir, fakat bazı influenza virüslerine ve adenovirüslere karşı aşılanmak, yararlı olabilir. Ama, genellikle, bağışıklık çok kısa süreli ve nezle etkeni olabilen virüsler de çok çeşitli olduklarından, aşıdan yararlanabilmek şansa bağlıdır. Çocuğunuzu nezleden korumak için hazırladığımız önerilerimizi okuyup bir kenara not edin.
Bebekleri her gün en az yarım saat dışarı çıkararak gezdirin; daha büyük çocukların ise sık ve uzun süre dışarıda oynamasına izin verin. Hava soğuk olsa bile üstünü sıkıca giydirerek dışarı çıkmasına izin verebilirsiniz. Ancak rüzgar ve ayazlı havalarda çocuğun üşütme riski daha yüksektir. Temiz hava, kanın akışını canlandırır ve bu şekilde savunma mekanizmalarını ve mukoza zarlarını güçlendirir.
Çocuğun her türlü vitamini alabilmesi için değişik besinleri almasına gayret edilmelidir. Sebze ve meyve (özellikle taze sıkılmış portakal suyu) C vitamini takviyesini sağlar. Anne sütünde bebek için gerekli olan bütün vitaminler mevcuttur. Doğduktan itibaren anne sütü emen bebeklerin bu enfeksiyonlardan diğer bebeklere göre daha az risk taşıdıkları bir gerçektir. Ancak dışarıda hazır olarak satılan sütlere de gerekli vitaminler eklenmektedir.
Bitkisel ilaçlar bağışıklık sistemine destek verebilirler. Ancak bir yaşından büyük çocukların bu tür ilaçları kullanmaları halinde doktora danışılmalıdır.
Sağlıcakla Kalın.
Daha Fazla Bilgi İçin: Benzer Konulardaki Diğer Yazılar