Çocuklarda uyum ve davranış bozuklukları her anne babayı endişelendiren önemli bir konudur. Uyumsuzluk denildiğinde, normal dışı davranışlar, hareketler, belirtiler kastedilir. Ancak bazı yaşlarda bu tür davranışlar normaldir, mesela 3 – 4 yaşındaki bir çocuğun yalan söylemesi veya bir çocuğun 5 yaşına kadar altını ıslatması normaldir. Diyelim ki aileye ikinci bir çocuk katıldı ve diğer çocuk 6 – 7 yaşında tırnaklarını yemeye başladı, başlangıçta bu durum normaldir. Bu durum kıskançlıktan çok, ilgi çekmek için yapılan bir harekettir. Kıskançlık burada ikinci planda kalır, çocuk kendini göstermek için değişik yöntemlere başvurur, amacı ilgi çekmektir. Çocuğun tırnak çiğnemesi, parmak emmesi, geceleri altını ıslatması ve kekelemeye başlaması hep ilgi çekmek istemesinden ileri gelir.
Çocuklarda Davranış Bozuklukları Hakkında Dikkat Edilmesi Gerekenler
Çocuğun kendi yapısından gelen yatkınlıklar, anne – babadaki tutumlar ve ev şartları, bir uyumsuzlukta veya davranış bozukluğunda çok önemlidir. Çocuğun yapısı yani kişiliği çok önemlidir. Çocuğun içine kapanık, dışa açık, heyecanlı veya tez canlı olması onun yapısından ileri gelir. Çocukların kişilik gelişimi bir yaşında başlar ve yedi yaşında biter. Temel yapı bu altı sene içinde oluşur. Yani çocuğun geleceği, kaderi kısacası her şeyi etki altındadır. Evdeki sorunlar, evdeki sıkıntılar, anne – baba kavgaları, kardeşler arasında yapılan ayrımlar çocukta davranış bozukluklarına yol açar.
Çocuklar yalan da söyleyebilirler. Peki çocukların yalan söylemesi nereden kaynaklanır? Tabii ki anne – babadan. Bunu şöyle birörnek ile açıklamaya çalışalım: Kapı çalınıyor ve evin üç yaşındaki çocuğu kapıya doğru koşuyor. O sırada baba “Eğer Selim amcan geldiyse, evde olmadığımı söyle” diyor ve dolayısıyla çocuğu yalan söylemesi için teşvik ediyor. Yalan söylenen bir ortamda büyüyen çocuklar da dolayısıyla yalan söylemeye alışıyorlar. Onlar da ileriki yaşlarında ailelerine yalan söylemeye başlıyorlar. Evden çıkarken “okula gidiyorum” deyip evden çıkıp sinemaya gidebiliyorlar.
Fiziksel Hastalıklar Çocuklarda Davranış Bozukluğu Nedeni Olabilir
Çocuklardaki sorunlar yaş itibariyle meydana gelir, fakat daha sonra ortadan kalkar. Bazı sorunlar ise yapısallıktan daha ziyade fiziksel rahatsızlıklardan dolayı meydana gelebilir. Eğer çocuğun beyninde bir arıza varsa, çocukta bazı sorunlar meydana gelebilir. Örneğin epilepsi, yani sara hastalığında beyinde bazı arızalar vardır. Sara hastalığının yanı sıra çocuklarda bazı davranış bozuklukları da görülür. Mesela bu çocuklarda saldırganlık, fazla para harcama ve zaman zaman hırsızlık görülür. Ancak çocuğun bu şekilde davranmasının sebebi kendisi değil. beyninde olan arızadır. Böyle durumlarda sara hastalığından dolayı çocuklara ilaç tedavisi, psikoterapi veya davranış tedavisi de uygulanamaz.
Çocuğun uyumsuz olması, ailesinden gelen etkilerden kaynaklanır. Anne – babanın kavgaları, kardeşler arasındaki rekabet, kıskançlık, özellikle de babanın içki içmesi ve anneyi dövmesi, çocukta yaşama karşı korkuya ve güvensizliğe yol açar. Bu tür sebepler aile faciasına kadar yol açabilir. Uyumsuz çocuğun belirtileri değerlendirildiğinde bazı etkenleri göz önünde bulundurmak gerekir. Örneğin çocuğun gelişme dönemi çok önemlidir. Belli dönemlerdeki belli rahatsızlıklar normaldir, ama o dönemler geçtikten sonra rahatsızlıklar artık normal olmaktan çıkar. Diyelim ki sekiz yaşındaki bir çocuk altını ıslattı. Bu çocuğun üç ay sonra altını tekrar ıslatması normaldir Ama çocuğun altını haftada üç – dört gün ıslatması onda birtakım rahatsızlıklar olduğunun kanıtıdır.
Yeni bir kardeş doğduktan sonra görülen hırçınlıklar, huysuzluklar, çiş ve kaka kaçırma olağan tepkiler olarak değerlendirilebilir. Ancak çeşitli nedenlerle bu belirtilerin sürüp gitmesi, uyumsuzluk olarak saptanır. Çocuklar, içlerinde fırtınalar da kopsa, bütün ruhsal sorunlarını dışa vurmazlar. Bu yüzden çocuğun geçmişteki uyumunun ve olumlu niteliklerinin incelenmesinde yarar vardır. Eskiden uyumlu olan bir çocuk, şimdi neden uyumsuz davranışlarda bulunur? Bu sorunun cevabını bulmak çok önemlidir. Çocuklarda uyumsuzluğun baş göstermesi, sonunda çocuklarda davranış bozukluklarına yol açar.
Fazla zeka da davranış bozukluklarına yol açabilir
Aşırı zeki olan çocukların davranışları da bozuk olarak nitelendirilebilir, çünkü zeka problemi olan çocuklar sınıfta veya evde kendi yaşıtları gibi davranmadıkları için veya yeteneklerini göstermedikleri için ya da bir İşi beceremedikleri için yavaş yavaş hırçınlaşmaya başlarlar.
Davranış bozuklukları nelerdir? Hırsızlıktan altını ıslatmaya, kekemelikten okuldan kaçmaya, yalan söylemeden inatçılığa, saldırganlıktan kendini yerden yere vurmaya kadar bir sürü davranış bozukluğu vardır. Tüm negatif davranışlar, davranış bozuklukları kapsamına girer. Bazı çocuklar, davranışlarında bir bozukluk olduğunu bilmezler, çünkü bu davranışlar kendi bilinçlerinin dışında olur. Ama zeki çocuklar davranışlarında bir bozukluk olduğunu ve bunun aşırı zekadan meydana geldiğini bilirler. Bu konuda “Einstein”ı örnek olarak gösterebiliriz Einstein çocukluğunda çok hırçın ve çok uyumsuz bir çocukmuş, Hep okuldan atılırmış. o kadar ki babası onu okuldan almak zorunda kalmış. Einstein’da zeka üstünlüğü olduğunu kimse anlamadığı için de herkes tarafından yanlış anlaşılmış. Ama zamanla bir gün keşfedilmiş. Üstün zekalı çocuklar okulda verilen derslerden tatmin olmazlar. Kendi yaşıtlarıyla birlikte aynı sınıfta bulunduklarında, onların öğrendikleri, üstün zekalı çocuklara sıkıcı gelir, çünkü onlar bunları zaten biliyorlardır. Dolayısıyla da farklı davranırlar. Bu tip çocukların daha üst sınıflara atlatılmaları gerekir. O zaman rahatlarlar ve davranışlarının da gayet normal olduğu gözlenir.
Anne ve Babalar Kendi Kaidelerini Zorla Çocuklara Empoze Etmeye Çalışmamalı
Türk toplumundaki aileler, özellikle de anneler mükemmeliyetçi duygular taşırlar. Çocuklarının hep dört dörtlük olmasını isterler. Notlarının mükemmel olmasını isterler, çocuk zayıf bir not aldığında tepki gösterirler.Ve çocuklarım zayıf not almaya alıştırmadıkları için de, çocuk bu duruma alışık olmadığından dünyası kararır.
Anne ve babaların çocuklarına hiçbir zaman zorla bir şey yaptırmamaları gerekir. Anne – babalar kendi istek ve çözümleneceğini duygularını tatmin etmek için çocuklarını kullanmamalıdırlar. Çocuklar kesinlikle baskı altında tutulmamalıdır.
İnatçı Çocuklar Neden İnatçı Olurlar?
İnatçılığın ana sebebi yine anne babadır. Kimi çocuk var ki saldırgan değildir, baş kaldırmaz ama söz de dinlemez. Ailesinin isteklerine karşı gelmez, ama aynı zamanda da onları gerçekleştirmez. Örneğin, annesi onu yanına çağırır, çocuk hemen geleceğini söyler, ama gitmez. İnatçılıkla saldırganlık arasında fark vardır. İnatçılığın aşamaları vardır.
Bu aşamalar nelerdir?
Çocuk her şeye karşı uyumludur, bir şey yapması söylendiğinde buna itiraz etmez. Ama sıra uygulamaya geldiğinde de uygulamaz. Bu tip davranışlara “uysal inatçılık” denir. Yani anne babanın isteklerini yerine getirmeme. Uysal inatçılık bilinçli ve bilinçsiz olmak üzere ikiye ayrılır.
İkisi arasındaki fark şudur: Eğer çocuğa gelmesi söyleniyorsa ve çocuk gelmiyorsa, bu davranışı dikkatsizlikten ileri geliyordur. Dalgınlık sonucu da çağrıldığım unutabilir, bu normaldir. Ama eğer çocuk bunu inat için yapıyorsa, çocuğun bu davranışları gelecekte zarar verici olabilir.
Anne babanın, çocuğun fazla üzerine gitmesi yanlıştır. Bu da genelde annelerden kaynaklanır. Özellikle okul çağındaki çocukların böyle davranmasının sebebi kesinlikle anneleridir. Çocuğun birtakım şeyleri unutması “zarar vermeyen inatçılıktır”, ancak bu durum devam ederse, davranış bozukluklarının büyük bir kısmı bundan ileri gelir. İnatçı çocuklar mümkün olduğu kadar kural tanımazlar ve diğer çocuklar tarafından da pek sevilmezler. Bu yüzden de hırçınlaşırlar. Bu durumda anne ve babaya düşen görevler, çocuklarına şefkat göstermeleri ve onunla konuşmalarıdır. Anne – baba, çocukları İle dostluk kurmalıdırlar ve nasihat vermekten de kaçınmalıdırlar, çünkü çocuklara nasihat verildiği zaman, çocuklar ters tepki gösterirler.
Sağlıcakla Kalın.
Keşfetmeye Devam Edin: İlgili Bağlantıları Kullanın