Çocukların Anneye Aşırı Bağımlı ve Düşkün Olması

Gönderi paylaş:

Çocukların her davranışının bir anlamı vardır. Çocuk bir takım sıkıntı ve ihtiyaçlarını davranışlarındaki değişikliklerle ortaya koyar; bu nedenle davranışlarındaki ani değişiklikleri takip etmek çok önemlidir. Örneğin emekleyen, hatta yürüyen çocuğunuz birden bire sizin eteğinizin dibinden ayrılmaz, bulunduğu ortamdan ayrıldığınızda saldırgan davranışlarda bulunup ağlamaya başlarsa bu sizin için dikkat çekici ve hatta rahatsız edici olur. Çoğu anneler çocukları büyümeye başladıkça, işlerinin daha da kolaylaşacağını zannederler, fakat bunun tam tersi bir durum da söz konusu olabilir. Çocuklar gittikçe annelerine daha düşkün olmaya başlayabilirler ve onları rahat bırakmayarak sürekli olarak annelerinin eteğinin dibinden ayrılmazlar.

Bazı Çocuklar Başka İnsanlara Karşı Yabancılık Çekerler

Çocuklarının büyümesiyle birlikte biraz daha rahatlayacağını düşünen anne – babalar, bu gibi durumlar karşısında hayal kırıklığına uğrarlar. Özellikle bir yaşındaki çocuklar biraz bir şeyleri anlamaya başladıkça, daha da çok ailelerine düşkün olmaya başlarlar.

Çocuğun anne ve babasını bir güven kaynağı olarak görmesi çok doğaldır. Güvenlik, çocuğun en temel ihtiyaçlarındandır. Kimi çocukların diğerlerine göre güvenlik ihtiyacı daha yoğun olabilir. “Bir yaşındaki bir çocuk neden annece olur” sorusunun akla ilk getirdiği cevapları şöyle sıralayabiliriz:

  • Çocuk, anne ve babasından yeterince güvenlik mesajı almamış olabilir.
  • Davranış değişikliğinin hemen öncesinde kendini tehlikede hissetmesine neden olacak bir olay, bir söz, bir tehdit yaşamış olabilir.
  • Anne ve babanın yanlış tutumlarından dolayı aile dışındaki tüm ortamları tehlike olarak tanımış olabilir.
  • Çocuğun bireysel ve psikolojik özelliklerinden kaynaklanabilir.
  • Anne ve babanın dışında başka insanlarla yaşantı zenginliğinin az olmasından dolayı bir “yabancılama” dan kaynaklanabilir.
  • Yabancı ortamlarda anne ve babanın daha fazla destek ve korumasını istemesinden kaynaklanabilir.

Böyle Bir Durumda Ne Yapmak Gerekir?

  • Bu davranışın daha çok hangi ortamlarda ortaya çıktığını gözlemek.
  • Ani olarak ortaya çıktıysa, öncesinde ne yaşamış olduğunu saptayabilmek.
  • Onun yaşadığı ve ihtiyacı olan duyguyu anlayıp, çocuğu reddetmemek.
  • Çocuğa davranışını değiştirmesi için baskı yapmadan ona kendini güvende hissedeceği doğal ortamlar hazırlamak.
  • Onun kendini anlatamayacağını düşündüğü, güvenlik ortamı olarak tanımadığı ortamlarda yalnız bırakmamak.
  • Çocuğun yaptığı hareketlerinin hangi ihtiyacını karşılamaya yönelik olduğunu anlamaya çalışmak.
  • Bu dönemin uygun tarz ve davranışlarla değişip geçebileceğini bilerek sabırlı olmak. O Çocuk davranışını değiştirsin diye, her istediğini yapmak yerine ona ihtiyacı olan duyguları hissettirip destek olmak, bu açıdan gelişimine katkıda bulunmak.
  • Eğer tüm bunların sıkıntımızı hafifletmediğini görüyorsak, hem bize hem çocuğumuza faydalı olabilecek yardımı almak üzere bir uzmana danışmak, yapılabilecek davranışlardandır.

Anne, çocuk için bir güvencedir.

Her çocuk başka insanlara karşı yabancılık çekmez. Yabancılık çeken çocukların ise yabancılaması çoğu zaman bir kaç hafta sonra geçer. Fakat çocuğun özellikle anneye çok düşkün olması o kadar kolay atılacak bir alışkanlık değildir. İlk başlarda tüm anneler çocuklarının onlara düşkün olmasından şikayetçi değildirler. Hangi anne, çocuğu tarafından çok sevilmenin tadını çıkarmak istemez ki? Düşünsenize, çocuğunuz yerde emekliyor ve birinin ayakları ucunda durarak ona bakıyor ve endişeyle bu kişinin annesi olmadığını anlıyor ve yardıma ihtiyaç duyan gözlerle annesini aramaya başlıyor. Annesini gördükten sonra da mutlu bir şekilde ona doğru emekliyor ve yanına sığınıyor. Bu durumun sadece hayalini bile kurmak çok güzel bir şey.

Birbirini izleyen aylarda çocuklar yürümeyi öğrenmeye çalışırlar. Her baba çocuklarının yürümeye başladığını gördüklerinde gurur duyarlar. Yapılan araştırmalar, çocukların yürümeye çalıştıklarında eğer anneleri yanlarında yoksa, bu girişimlerinin başarısızlıkla sonuçlandığını göstermiştir. Çocuklar için anneleri genelde bir “güvencedir”, örneğin onlar odadan dışarı çıktıkları zaman çocuklar kendilerini terk edilmiş hissederler. Böyle bir durumda çocuğu başkalarının teselli etmeye çalışması, çocuk üzerinde daha da olumsuz bir etki yaratacaktır. Anne, çocuğun yanına geldiği andan itibaren, çocuk tekrardan yürümeyi deneyecektir. Küçük yaşlardaki çocuklar, sürekli olarak beraber oldukları kişilerin yanında kalmak isterler. Bir yandan meraklı olmaları ve her şeyi öğrenmek istemeleri gelişimleri açısından önemlidir, bir yandan da dünyayı keşfedebilmek için anne veya babanın güvencesine ihtiyaçları vardır.

Çocuklar iki yaşından itibaren kendi sınırları içinde bilinçlenirler. Kendi kendine bir şeyler yapabildiği halde, anne veya babasının yardımı olmadan daha henüz tamamen tek başına ayakta duramayacağının bilincindedir. Bazı çocuklar da bu yüzden böyle dönemlerde anne – babaya daha bağımlı olurlar. Uzmanlar bu gibi dönemleri “anneye yakınlık dönemi” olarak nitelendiriyorlar.

Çocuğun her arzusunu yerine getirmek doğru mudur?

Bir yaşındaki çocukların, adeta annelerinin gölgesi olması çok normaldir. Problemler ancak, annelerin artık nasıl davranmaları gerektiklerini bilmedikleri zaman başlar. Anne babaların da bazen rahat bırakılmaya ihtiyaçları vardır. Ama bazı anne – babalar çocuklarına ters davrandıkları zaman kendilerini suçlu hissederler, zaten ters davranmanın da hiçbir zaman olumlu sonuçları yoktur. Bir yandan da anneler, çocukları her mızmızlandığında onları kucaklarına almalarının doğru olup olmadığını düşünürler. Acaba çocuk yetiştirirken çocuğun her istediğini yapmak doğru mudur? Kendi kendine oyun oynayabilen bir çocuğun, bazı günlerde en basit bir oyun için bile annesine ihtiyaç duyması pek öyle kolay kabul edilebilir bir davranış değildir. Ama anneler bu durumu fazla büyütmemelidirler.

Anneler çocuklarını ne kadar çok kendilerinden uzak tutmaya çalışırlarsa, çocuklar da o kadar çok onların güvenini kazanmak için uğraşır. Bu yüzden de onlara mutlaka yakınlık göstermeleri gerekir. Fakat anneler çocuklarına yakınlık gösterirken aşırıya kaçmamalıdırlar, yani çocuk büyüdüğü halde, ona bebek muamelesi yapmamalıdırlar. Çocuğun her konuda istediğini değil, bilinçlenme konusunda istediklerini yerine getirmelidirler.

Çocuğun aşırı düşkünlüğü anneleri zora sokar

Yine de çocuğun anneye aşırı düşkün olması, annenin özgürlüğünün kısıtlanması anlamına gelir. Çocuğunun kendisine çok düşkün olduğunu gören anneler, böyle dönemlerde iş hayatına geri dönmeyi veya çocuğunu başkalarına emanet etmeyi düşünmemelidirler. Çoğu çocuklar anneleri yanlarında olduğu zaman, yabancılama döneminin daha kolay üstesinden gelebilirler.

Anneye aşırı düşkün olan çocuklarla başa çıkmak çok zordur. Ama korkmayın, çocuk konuşmaya başladığı andan itibaren, başkalarına karşı yabancılaması da azalacaktır.

Çünkü konuşarak, çocuklar istek ve arzularını daha kolay dile getirebilirler. Bir çocuk, “mama” kelimesinin “yemek yemek” anlamına geldiğini çok çabuk öğrenir. Kavramları isimlendirmek, çocuklara kendine güvenme duygusunu aşılar. Ve kendini güvende hisseden çocuk da, yavaş yavaş annesinin eteğinin dibinden çekilmeye başlar.

Sağlıcakla Kalın.

Daha Fazla Bilgi İçin: Benzer Konulardaki Diğer Yazılar

Leave a Comment

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir