Her doğum kontrol hapı her kadın için uygun değildir. Hatta bazı durumlarda hap dışında bir doğum kontrol yönteminin tercih edilmesi gerekir. Doğum kontrolü için bir yöntem uygulamak gerektiğinde sorumluluk çoğunlukla kadının üzerindedir. Tercih edilen yöntem ise genellikle doğum kontrol hapı kullanımıdır. Hatta yaklaşık olarak kadınların 3 9 te I ‘inin istenmeyen bir gebelikten bu yöntemle korunduğunu söyleyebiliriz. Peki, doğum kontrol hapları hakkındaki tüm gerçekleri biliyor muyuz?
- Doğum kontrol hapıyla gebelikten korunmak ne kadar güvenilirdir?
Doğum kontrol hapı kurallarına uyularak, enli olarak kullanıldığında yüzde 98 oranında güvenli bir doğum kontrolü yöntemidir.
- Mikro doğum kontrol hapı nedir?
Bu adla adlandırmanın hapın büyüklüğüyle hiç yoktur. Anlam tamamen preparatın trojen miktarıyla ilgilidir. (50 mikrogramdan daha az)
Günümüzde birçok kadın artık daha az hormon içeren mikro doğum kontrol haplarını tercih etmektedir.
- 35 yaşın üzerindeki kadınlar da doğum trol hapı anabilirler mi?
Aslında modern doğum kontrol hapları her yaşta kadın için uygundur. Ancak 35 yaşın üzerinde ve sigara tüketenler dikkatli olmalılar. Aynı şekilde aşırı kilolu kadınlar, tansiyon sorunu olanlar, diyabetli kadınlar, ailesinde kan dolaşımı, kalp gibi sorunlar olanlar da dikkatli olmak zorundalar. Hatta doğum kontrol hapı dışında bir korunma yöntemini tercih etmeliler. Bütün bu risklerden uzak kalabilmek için doğum kontrol yöntemi olarak hap kullanmayı arzu eden her kadın sıkı bir muayeneden geçmelidir. Hatta bu muayene 3 aylık hap kullanımından sonra da kontrol niteliğinde tekrarlanmalıdır.
- Doğum kontrol hapı kullanımıyla birlikte Kalp krizi ve tromboz riski artar mı?
Doğum kontrol haplarının kullanımıyla damar hastalıkları riskinde hafif bir artış olmaktadır. Bu nedenle daha önce trombo emboli geçirenlerde, romatizmal kalp hastalığı geçirenlerde, kan hastalığı olanlarda ve diyabetlilerde kullanımı doğru değildir.
-
Doğum kontrol Hapı kullanımı kansere yol açabilir mi?
Doğum kontrol hapı, kadını yumurtalık ve kanserine karşı korur. Çünkü içerdiği gestajen sadece iyi huylu hücrelerin bölünmesini engellemekle kalmaz, kötü huylu hücrelerin de bölünerek çoğalmalarını engeller. Fakat rahim boynu olarak da adlandırılan serviks için aynı şartlar geçerli değildir. Doğum kontrol hapı serviks karsinomasına neden olabilir. Ancak serviks karsinomasının erken teşhisi yumurtalık ve rahim kanserine oranla daha kolaydır. Dolayısıyla serviks karsinomasının tedavisinin başarılı olma şansı da daha yüksektir.
Günümüzde hala açıklığa kavuşturulamamış bir nokta da meme kanseri ve doğum kontrol hapı arasındaki ilişkidir. Bu alanda yapılan araştırmalar sonucunda, henüz geçerliliği kesin bir bilgi elde edinilmiş değildir. Fakat doğum kontrol hapının iyi huylu kistleri önlediği de bir gerçektir.
- Doğum kontrol haplarının diğer yan etkileri nelerdir?
Doğum kontrol hapı kullanımına yeni başlayan kadınlarda başlangıçta mide bulantısı ve kusma gibi şikayetler görülebilir. Ancak bu şikayetler bir süre sonra kaybolurlar.
Östrojen ve gestajene bağlı olarak cinsel isteksizlik, baş ağrısı, göğüslerde gerginlik, kanama bozukluğu ve depresyon da görülebilir. Bu durumda doğum kontrol hapının bir başka doğum kontrol hapıyla değiştirilmesi gerekir. Sık görülen baş, göğüs ve bacak ağrılarında, görme bozukluklarında hapın kullanımına hemen son vermek ve mutlaka bir doktora başvurmak gereklidir. Doğum kontrol hapının bir diğer etkisi de vajina florasının yapısını değiştirmesi olabilir.
Böylece vajina florası enfeksiyonlara açık bir hale gelebilir. Doğum kontrol hapı kullanımı nedeniyle artan kilo sorunu ise mikro haplarla azaltılmış durumdadır. Mikro doğum kontrol hapı kullanan kadınlar 1 – 2 kilo kadar alırlar. Doğum kontrol hapının yan etkileri olumlu etkilerinden daha fazla bilinir. Oysa doğum kontrol hapı, yumurta kanalı ve karın boşluğu gebeliklerini (dış gebelik) diğer korunma yöntemlerine oranla daha fazla engeller, bazı karın altı bölgesi hastalıklarını ve enfeksiyonlarını önler, menstruasyon şikayetlerini azaltır ve siklusu düzene sokar.
-
Sürekli doğum kontrol hapı kullanımı kısırlığa ol açar mı?
Bu konuda yapılan araştırmalar hormonal yön en uygulanan doğum kontrol yöntemlerinin ileride kısırlığa yol açmadığını ortaya çıkartmıştır. Ancak doğum kontrol hapının bırakılmasından sonra yumurtlamanın normale dönebilmesi için 3 – 6 ay kadar süre gerekebilmektedir. En geç 12 ay içinde ise doğum kontrol hapını bırakan kadınlar da tıpkı diğer doğum kontrol yöntemlerinden birini bırakan kadınlar kadar doğurgandırlar. Doğum kontrol hapı kullanmaya başlamadan önce siklus sorunu yaşayan kadınlar için ise doğum kontrol hapını bıraktıktan sonra sorunların yeniden gündeme gelmesi söz konusudur.
Hap kullanımının bırakılmasıyla bir bebek isteğinin ne zaman gerçekleşeceği kadının yaşıyla da ilgilidir. Çünkü 25 yaşındaki bir kadının doğurganlığı, 35 yaşındaki bir kadına oranla daha güçlüdür. Dolayısıyla kadın doğum kontrol hapını ne kadar geç yaşta bırakırsa, gebelik için o kadar çok beklemek zorunda kalır.
- Doğum kontrol hapları emzirme döneminde de kullanılabilirler mi?
Evet ancak bazı uzmanlar genç annelere e dönemi için mini hap kullanımını önerirler. 35 mikrogramdan az östrojen içeren diğer doğum kontrol haplarının da bebek için risk teşkil etmediği görüşü yaygındır. Ancak erken doğan bebeklerin anneleri doğum kontrol hapı kullanımı konusunda çok daha hassas olmak zorundalar. Çünkü erken doğan bebeklerin ciğerleri henüz tam olarak gelişmemiştir ve anne sütü aracılığıyla geçen hormonları kendileri için etkisiz hale getiremezler.
- Doğum kontrol hapı kullanımına zaman zaman ara ermek gerekir mi?
Dozajı düşük olan doğum kontrol hapları sayesinde artık günümüzde doğum kontrol hapı kullanımına ara verilmesi gerekmemektedir. Ancak kadın bu konuda da jinekoloğuna danışmalı ve onun önerilerine kulak vermelidir. Kadının kendi kendine vereceği aralar ise istenmeyen bir gebeliğe yol açabilir.
-
Kusma ya da ishal, doğum kontrol hapının etkisini azaltabilir mi?
Bu durum tamamen doğum kontrol hapının alındığıyla ve hastalığın şiddetiyle bağlantılıdır. Hap alındıktan 4 saat sonra bir kere kusulması hapın etkisine zarar vermez. Çünkü hap kalın bağırsak tarafından absorbe edilmiştir bile. Ancak hapın kullanımından hemen sonra kusulması durumunda da endişe edilecek bir şey yoktur. Kustuktan sonra bir sonraki hapın kullanılması korunmanın devamını sağlayacaktır. Ancak bu hapın kullanılması siklusun 1 gün kısalmasına neden olacaktır.
Şikayetlerin uzun süreli olması veya ishalin şiddetli olması durumunda doğum kontrol hapı kullanımı yetersiz kalacaktır. Dolayısıyla farklı bir doğum kontrol yönteminin uygulanması gerekir (örneğin; prezervatif).
- Kullanılan diğer ilaçlar, doğum kontrol hapını etkisiz hale getirebilir mi?
Antibiyotikler, sakinleştiriciler, uyku hapları ve sara ilaçları kullanılan doğum kontrol hapının etkisini azaltabilirler. Dolayısıyla beklenmedik sürprizler yaşamamak için bu tür ilaçların kullanımında mutlaka bir jinekoloğa danışmak gereklidir.
- Doğum kontrol hapı kullanımı cildi bozar mı?
Daha önceki dönemlerde yüksek dozlu doğum kontrol hapları cildi bozar, sivilce oluşumuna neden olur ve saç derisini yağlandırırlardı. Günümüzdeki modern doğum kontrol hapları ise içerdikleri östrojen ve gestajen hormonları ile cildi bozmak yerine güzelleştiriyorlar. Cilde olan pozitif etkilerinin bir diğer nedeni de artık başka gestajenleri içermeleri. Bazı doğum kontrol hapım ise doğrudan akne tedavisinde kullanılabilirler. Çünkü içerdikleri gestajen, erkek cinsellik hormonu olan androjeni baskılar. Sonuç olarak yağ bezi salgısı azalır, cilt daha az yağlanır, sivilce ve siyah nokta oluşumu önlenmiş olur.
Sağlıcakla Kalın.
Yolculuğa Hazır Mısınız? İlgili Bağlantılara Göz Atın